Richard Bach'ın “Martı” adlı romanı geldi aklıma. Çok eskiden okumuşluğum vardı. Orda şöyle diyordu yazar:
“Eğer dostluğumuz zaman ve mekân gibi şeylere bağlıysa, sonunda zamanı ve mekânı yendiğimizde, kendi dostluğumuzu da yıkmış oluruz! Ama mekânı yendiğimizde, geriye yalnızca Burası kalır. Zamanı yendiğimizde, bize kalan yalnızca Şimdi'dir. Burayı ve Şimdiyi paylaşacağımıza göre, nasıl düşünemezsin sık sık birlikte olacağımızı?”
Bugün otoyolun ortasında kanadı kırılmış bir şekilde öylece kurtarılmayı bekliyordu bizim martı. Durmasan biliyorum ki arkadan gelen araç ezip geçecekti. Herkesin yapması gerekeni yaptım. Aldım araca, önce veteriner hekime götürdüm. Ön muayenede kanadının ters dönüp kırıldığını söyledi hekim. İç kanama da cabası. Ama yaşar, dedi bu çok sevindirici haberdi. Kendisinin yapabileceği çok bir şey yokmuş. Lakin “Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğüne” götürün, onlar tedavisini gerçekleştirir, dedi hekimimiz. Biz de öyle yaptık. Martımızı emin ellere teslim ettik. İnşallah yaşayacak, sağlığına kavuşacak, tekrar eskisi gibi özgürlüğe kanat çırpacak. Bugünü de böyle kapattık. Haydi sağlıklı ve güzel günlere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder