Eskiden dilimizde "ıs" kelimesi vardı.
Is, sahip demek. Hatta nice şiirde "ıssı" (sahibi) şeklinde geçer. Bugün tenhâ yer anlamında kullandığımız ıssız kelimesi de buradan geliyor. Yani ıssız aslında sahipsiz demek.
Issızlık… Son zamanlarda iliklerimize kadar işleyen kelime.
Issızım, hem de öyle ıssız ki… Tenhaya gerek yok, kalabalıklar arasında dahi ıssızım. Sadece yalnız kalmak değil, insan anlaşılmadığı zaman da ıssızdır. Hatta bu ıssızlığını paylaşamamak da buna derece kazandırmakta. Ipıssız olmaya doğru giden bu yolda ıssızlığın ne zaman son bulacağı belli değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder